Özet
“Prensesin Doğuşu” (İngilizce adıyla The Abandoned Empress), güçlü bir kaderin ağırlığını taşıyan bir genç kızın yeniden doğuş ve intikam hikayesini anlatır.
Ana karakter Aristia La Monique, imparatorluk ailesine sadık asil bir soylu ailenin tek kızıdır. Küçüklüğünden beri imparatoriçe olmak üzere eğitilmiş, soyluluk, zarafet ve disiplinle yetiştirilmiştir. Ancak hikâye beklenmedik bir trajediyle başlar: başka bir dünyadan gelen, imparatorun kalbini çalan mystik bir kız olan Medea (ya da bazı çevirilerde Jieun) tahta çıkınca Aristia tüm geleceğini, unvanını ve sevdiği adamı kaybeder.
İmparator Ruvellis Aristia’ya karşı soğuk ve zalimce davranır, onu cezalandırır ve sonunda idam edilmesine neden olacak olaylar zinciri başlatır. Fakat ölümün eşiğinde Aristia, gözlerini geçmişine açar. Zaman geriye akmıştır.
Şimdi yedi yıl öncesindedir. Her şey daha yeni başlamaktadır. Ama bu kez kaderin iplerini kendi eline almaya kararlıdır.
Bu ikinci şansta, imparatoriçe olmak değil, kendi hayatını geri almak ve özgür bir birey olmak hedefindedir.
Yeni seçimler, yeni ilişkiler, eski düşmanlar ve değişen bir karakter yolculuğu… Aristia artık geçmişin kölesi değil, kendi hikayesinin yazarıdır.